Bursa'nın Ayasofyas'ı ULU CAMİİ

Evliya Çelebi’nin ifadesiyle Bursa ’ nın Ayasofya’sıdır.
Ulu camiyi gezenler 3tane kapısı olduğunu çok iyi bilirler. Somuncu baba caminin yapıldığı sıra buraya gelir işçilere hayrına somun dağıtırmış. Somuncu baba bir gün gene orda ekmek dağıtırken (çok büyük zat) Hızır a.s orda olduğu fark etmiş kolundan tutup sen Hızırsın anladım demiş. Buraya gelip her gün namaz kılacağına dair söz vermezsen buradaki herkese senin Hızır olduğunu söylerim demiş. Hızır a.s her gün geleceğine dair söz vermiş ama oda bir istekte bulunmuş. Hangi vakit geleceğimi bana kalsın demiş. Bunun üzerine Hızır a.s Ulucamideki vav harfinin önünde her gün gelip hangi vakit olduğunu bilmiyoruz ama orda namaz kılıyormuş. eğer bir gün Ulucamiye giderek namaz kılacak olursanız mutlaka vav harfinin orda namaz kılın. Belki Hızır a.s'la birlikte namaz kılarsınız.

Özellikleri
Ulu Cami’yi diğer büyük camilerden ayıran dört ana özellik vardır.
• Osmanlı’da yapılan ilk CAMİ’İ KEBİR olması.
• 20 kubbeli olması.

Ayasofya Camii İstanbul

Teşbihde hata olmazsa ,istanbul'un kanayan yaralarından biride bu nadide ,eşşiz güzelliklere sahip içinde tarihi asıl maneviyatı barındıran camiimiz.Yıllardan beri müslüman aleminin açılıp içinde namaz kılmayı arzuladıkları ama bu ne hikmettirki hala mümkün olmamışdır. Sitemizin adından anllaşılacağı üzere yapırehberim ekibi olarak bu eşşiz esere yer vermez isek haksızlık yapmış oluruz.

Tarihçesi



Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında yer alan Ayasofya; mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği yönünden sanat dünyası açısından önemli bir yer teşkil etmektedir.

Mihrimah Sultan Camii Edirnekapı

İstanbul Tarihi camii'lerinden biriside 1562-1565 yılları arasında Mimar Sinan tarafından Kanununi sultan süleymanın kızı olan mihrimah sultan adına yaptırılmıştır. Karagümrükde olup edirne kapı surlarının hemen yanındadır.Caminin büyük avlu kapısından dik merdivenlerle cami içine çıkıldığında sağ tarafta medreseler ve karşısında 7 kubbeli 8 mermer granit sütunlu son cemaat yeri vardır. Şadırvan bunların arasında bahçede, minaresi sağdadır. Hamam cadde kenarındadır. 1999 depreminde hasar gören caminin restorasyonu tamamlanmıştır.

Haseki Hürrem Sultan Camii

Haseki semtinde yer alan Haseki Camii ve Külliyesi,Kanuni’nin ünlü Hasekisi Hürrem Sultan tarafından Koca Sinan’a H.945/M.1538-39 da yaptırılmış olup,Sinan’ın ilk eserlerindendir. XVII.yüzyıl başlarında H.1021/M.1612-13 yılında vakfın mütevellisi Hasan Bey ,camii doğuya doğru genişletmiştir.H.1070/M.1659-60 ve1918 yangınlarıyla H.1312/M.1894 depreminden zarar gören cami,her seferinde yeniden onarılmıştır.Son olarak 1960-70 yıllarında Vakıflar İdaresi tarafından tamir ettirilen Haseki camii’nin medrese,darüşşifa ve imaretten oluşan külliyesi,Haseki Caddesi tarafından ikiye bölünmüştür.Caddenin güneyinde kalan cami, Cerrah Paşa Mahallesinin kuzeyinde,kalan diğer bölümler ise Nevbahar Mahallesinin sınırları içerisinde bulunmaktadır.

Fatih Şehzadebaşı (Şehzade Mehmet ) Camii

Şehzadebaşı (Şehzade Mehmet) camii istanbul'un fatih ilçesine bağlı şehzade semtinde bulunmaktadır. Mimar sinan'ın 'benim çıraklık eserim 'dediği eseridir.18,42 metrelik kubbesi 4 büyük yarım kubbeye yaslanır. Şadırvan avlusu 12 sütunda 16 kubbelidir. İkişer şerefeli çift minaresi vardır. İmaret ve medrese, tabhane, türbeler cami bahçesinde ve arka sokaktadır.
Şehzade türbesinin içi rengarenk çinilerle doludur. Ortadaki sandukada Şehzade Mehmed, sağında Şehzade Cihangir yatar, solunda Hümaşah Sultan. Şehzade türbesinin sol tarafında Rüstem Paşa'nın türbesi bulunur. Diğer şehzade türbeleri Vefa tarafındadır. Dış avluda İbrahim Paşa ile Destari Mustafa Paşa'nın türbeleri vardır.

Süleymaniye Camii

Süleymaniye Camii istanbulun tarihi çok değerli camiilerinden birisi olup manevi duygularımızı kat ve kat artırdığı , güzel istanbulumuzun nadide eserlerinden birisidir.Dış ve iç estetiği, fevkalade muntazam, göz okşayıcı proporsiyonları seyredeni büyüler. Süleymaniye Camii bir mimari şaheserdir. 16. yy., Türk Osmanlı İmparatorluğunun her bakımdan gelişmiş ve ilerlemiş olduğu bir devirdir. 36 Osmanlı Sultanı arasında 47 yıl ile en uzun hüküm süreni Kanuni Sultan Süleyman’dır. Bu büyük şöhretli Sultan, kendi adına yaptırtacağı camii Koca Mimar Sinan’a havale etmişti. Mimarlık dünyasının bir dehası olan Mimar Sinan, camii ve etrafını saran büyük kompleksi 1550-1557 yılları arasında tamamlamıştır. Türk sanatının klasik döneminin kurucusu ve geliştireni Mimar Sinan, sanatının üstünlüğünü burada da ispat etmişti. Caminin avlusunun etrafını çevreleyen büyük komplekste okullar, kütüphane, hamam, aşevi, kervansaray, hastane ve dükkânlar bulunur.

Mesih Mehmet Camii


Mesih mehmet Camii istanbul’un fatih ilçesine bağlı bulunan karagümrükde olup mimar Davut Ağa’nın 3. Murad’ın sadrazamlarından Hadim Mesih Mehmet Paşa adına yaptırdığı camii’dir .Hadim Mesih Mehmet Paşa , camii’nin yanında bulunan kendine ait türbede metfundur .Üzerinde bulunan mezrar taşında camii’nin mimarı Mimarsinan olduğu yazmaktadır.Ayrıca meşhur bilinen hırkai Şerif camii’nın yakınındadır. Dikdörtgen planlı caminin mihrabı çıkıktır, sekiz kemerlidir. Son cemaat yeri beş kubbelidir. Mihrap ve minberindeki sanatkarlık açısından değerlidir. Bu camiiye bulundugu mevkiye atifla "Sütçü Murad Camii" veya harap iken 19.yy sonlarinda Fetva Emini Hacı Nuri Efendi tarafından yeniden restore edildigi için "Fetva Emini Camii" adlari da verilmektedir.

Hadim Mesih Mehmet Paşa Kimdir

Ünlü Osmanlı Mimarı 'Mimarsinan'

Mimar Sinan veya Koca Mimar Sinan Ağa (d. 15 Nisan 1490, Kayseri - ö. 9 Nisan

1588, İstanbul), Osmanlı mimarı. Mimar Sinan, Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğmuştur. 17 nisan 1588 yılında da ölmüştür. 1511 de Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul’a gelmiştir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Mimar Sinan’ın naaşı antropolojik incelemeye alınmış fakat sonuç açıklanmamıştı. Mimar olarak Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferine katıldı. 1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad Seferine

Yeniçeri olarak katıldı. 1522’de Rodos Seferine Atlı Sekban olarak katılıp, 1526 Mohaç Meydan Muharebesi’nden sonra, gösterdiği yararlıklar sebebiyle takdir edilerek Acemi Oğlanlar Yayabaşılığına (Bölük Komutanı) terfi ettirildi. 1533 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın İran Seferi sırasında Van Gölü’nde karşı sahile gitmek için Mimar Sinan

Konyada bir Selçuklu eseri 'İnce minareli medrese '

Her şehrin kenisine değer kazandırdığı eserler , yapılar vardır.Bunlardan biriside Konya ilimizde bulunan ve konyayı deger kazandıran ince minaresi ve her tarafında en güzel motiflerle donatılmış ince minareli medresedir.selçuklu medreselerin özelliklerinden biriside medreselerde minarelerinde olmasıdır.

İsfahan,Mescidi Cuma Camii

2012 yılından bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan
İSFAHAN CUMA CAMİİ

XI. yüzyılın sonlarında inşa edilen Selçuklu camii.

Konya Alattin Camii

Anadolu Selçuklu Devri Konya'nın en büyük ve en eski camiisidir. Şehrin merkezine yüksekçe bir höyük olan Alaedin Tepesi üzerinde inşa edilmiştir. Selçuklu Sultanı Rükneddin Mesud I'in son zamanlarında başlanılmış, Kılıçaslan II (1156-1192) devrinde inşaatına devam edilmiş, Sultan Alaeddin Keykubad I tarafından 1221 yılında tamamlanarak hizmete açılmıştır.Camii İslam mimarisi yapı tarzında inşa edilmiştir. Üzeri ağaç ve toprakla örtülmüştür. İçerisi Sütunlar ormanın andırmaktadır. Bizans ve klasik devirlere ait 41 taş mermer sütundan ibarettir. Camiinin en ilginç taraflarından birisi de minberidir. Minber abanoz ağacından birbirine geçmiş olup, Anadolu Selçuklu ahşap işlemeciliğinin en güzel örneklerdir. 1155 yılında Ahlat'lı Mengum Berti tarafından yapılmış bir şaheserdir. Çinilerle süsül mihrabın önünde çini süslü kubbesiyle örtülmüş bir saha mevcuttur. Mihrap ve kubbelerin çinileri kısmen sökülmüştür.

Anadolu selçuklu Mimarisi

Anadolu selçuklu devleti malazgirt şavaşının kazanılmasıyla selçuklu komutanı Kutalmış Süleyman Şah ile iznik e kadar ilerlemişler ve bağımsızlığını kazanmışlardır ve türk devletidir.

İzmir

İzmir Asansör firmaları

Arlift Asansör

İzmir Arlift Asansör

Teknolojinin insanlığa armağan ettiği en büyük buluşlardan olan asansör tarih öncesi dayanan ve insan beyin gücünün büyüklüğünü gösteren örneklerden biri....

Makaralı sistemden bugüne kadar birçok evrim geçiren asansör teknolojisi hiç durmadan kendini yenilemekte.
Türkiye’de ilk kullanıldığı tarihlerde tamamen dışarıya bağlı olan asansör, bugün belirli parçalar dışında artık yerli ürün ve yerli teknolojiyle yapılmakta ve sadece ülkemize değil tüm dünya pazarına üstün kalite anlayışıyla sunulmakta.
ARLIFT, 1962’de kurulduğu günden bu yana sektördeki tüm teknolojik yeniliklere öncülük etti ve bu yeni gelişmeleri bünyesine uyguladı.
Bugün ARLIFT markası, canınızı emanet ettiğiniz asansörle yanyana anılıyor ve biz, duyduğunuz bu güvene layık olmak için daha çok çalışıyor ve ülkemiz için üretiyoruz

İletişim

ARLİFT ASANSÖR SAN. TİC. A.Ş.

1378 Sk. No:4/1 Kordon İşhanı

Kat : 2 Daire : 202

ALSANCAK / İZMİR

TÜRKİYE

Asansör firmaları

İçeriği paylaş